Yaşam

Her Şeyin Bir Şeyi Vardır kitabından hepimizin aşina olduğu hikayeler

ensonhaber.com

Mehmet Çimen; Balat’ın arka mahallelerinde büyüyen Şevket’in travmalarla dolu çocukluğunu, bunalımlı gençliğinden kaçıp her şeye kulak verdiği Moldova’ya kaçış yıllarını, mücadele ederken tökezlediği yılları anlatıyor bu hikâyesinde. çocukluğun dehşetiyle, orta yaştaki bilinçli arayış serüvenini, kendi başına ve bu kez eğlenceli bir dille anlatıyor. .

İnsan iç sesini tanımadan hayatın anlamını bulamaz. Boşuna mana arayışından bıkmış, sonunda dünyayı bir oyun alanına çevirir. Bu oyun onu bunalımlarından uzaklaştırdığı gibi hayatın anlamını aramaktan da keyif alıyor. Sonunda eğlenerek bu dünyaya veda eder.

Dünyaya veda etmek kimimiz için bir kurtuluş, kimimiz içinse “erken” sayılabilecek bir vedadır. Mehmet Çimen ilmek ilmek ördüğü kitabında aşina olduğumuz ve okuduğumuz gibi, “Bu benim hikayem, benim çocukluğum”söyleyebileceğiniz tanıdık hikayeler sunar.

Sayfa: 80

Sıcak bir okuma yapmak istiyorsanız, kitabımız tam size göre… Yazar Mehmet Çimen, okurlarına bir öykü şenliği vaat ediyor.

İnsanın yönünü değiştiren çeşitler…

“Okul bahçesinde ellerinde kelebek bıçaklar, ellerinde sigara saran, saçları üç numara olan, şampiyon sporcu olarak okula döndükleri günlerde on numara olan bu çete, yemekleri şerbetli dertli bir gruptu. topluma kazandırıldıkları bahanesiyle öğretmenler tarafından yok sayılan, onun da bir evi ve ailesi olan, asker kaçağı olan ağabeyleri, kuduz köpekler olarak görüldüklerinde rotalarını değiştiren tiplerdendi. Kimse bunlara yanılmak istemiyordu. Şişman, çetenin gözbebeğiydi çünkü babasının tekelciden çaldığı parayla bu köpekleri besledi. Onu çaresiz alacaklılar gibi takip etmedim.”

Sizin için seçtiğimiz bir alıntı ile kısa bir tadım…

Hayattaki dilekler…

“Neredeyse tüm okul etrafımıza toplanmış, sakince bizi izliyor, ilk kez gördükleri egzotik hayvanları izliyorlardı. Ben otuz beş yaşındayım. Doğru şeyi yaptığımı sanıyordum. Sonra üzüldüm. Karanlıkta yalnız kaldım. Şişman adamı ilk yendiğim zamana geri döndüm. Ama bulduğum şey aradığım şey değildi. İç dünyamı yeniden rayına oturtmak için eski doğrularımı tekrarladım. İşe yaramadı. İşe yaramadı. Otuzumla otuz beşim arasında tam bir yok oluş. Yaş otuz beş Olduğunda benim dış dünyam da sıkışıp kalmıştı. Artık denemediğim doğruları, sustuğum ve kabul ettiğim hataları istemiyorum.”

Kitap sayfası için iletişim:

[email protected]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu